Değerlendirme nasıl yapılmalı/proofreading nasıl olmalı? Thread poster: mustafa karabiber
|
Arkadaşlar merhaba,
Sizlere danışmak istediğim birşey var, aslında son dönemde epeyce canımı sıkan (hatta yakan) birşey...
Diyelim ki yurtdışından bir acenteyle yazışıyorsunuz, (onlar sizi buldu/siz başvuru yaptınız), hemen hemen rutin halini almış yazışmalar ve formlardan sonra fiyat teklifinize de olumlu baktılar ve size bir deneme metni yolladılar-Buraya kadar herşey yolunda-Deneme metnini çevirdiniz (adı üstünde deneme olduğu için kılı kırk yar... See more Arkadaşlar merhaba,
Sizlere danışmak istediğim birşey var, aslında son dönemde epeyce canımı sıkan (hatta yakan) birşey...
Diyelim ki yurtdışından bir acenteyle yazışıyorsunuz, (onlar sizi buldu/siz başvuru yaptınız), hemen hemen rutin halini almış yazışmalar ve formlardan sonra fiyat teklifinize de olumlu baktılar ve size bir deneme metni yolladılar-Buraya kadar herşey yolunda-Deneme metnini çevirdiniz (adı üstünde deneme olduğu için kılı kırk yararak, normalden daha fazla titizlenip daha başarılı bir metin çıkardınız ortaya). Daha sonra metni acenteye yolladınız ve kendinizden emin bir şekilde sonucu ve sonrasında oradan gelecek işleri beklemeye başladınız....
Derken yaklaşık 1 hafta sonra deneme metninizin değerlendirmesini geri yolladılar size. Kendinizden emin bir edayla dosyayı bir açtınız ki ne göresiniz değerlendirmeyi yapan (Türkçe editörü) sizi değerlendirmemiş resmen doğramış. Açıkçası sebebini bilmediğiniz ya da anlayamadığınız şekilde düzeltmeler olmuş metinde ve acente metindeki düzeltmelerin çokluğu ve editör yorumu üzerine kibarca "kusura bakmayın" diyor...
Sonra bu düzeltmeleri incelemeye başladınız...
Burada belirtmek de fayda var, deneme metniyle birlikte ne bir TM ne de şirket/acente/editör tercihlerini bildiren bir şey yok elinizde.
Neyse gelelim konumuza aslında buraya kadar da sorun yok, düzgün(başarılı) çeviremişsin deyip geçebilirsiniz, ancak 4-500 kelimelik bir deneme metninde anlamsal hata, yanlış çeviri diye bir şey olmadığını gördünüz. Düzeltmelere dair bazı örnekler vereyim....
Bir IT deneme metninde tıklayın yazmışsınız, editör bunu tıklatın olarak düzeltmiş. Metinde en az 20 tane 'click' olduğundan alın size 20 düzeltme...örneğin siz kaydet'i (ya da kaydet düğmesini) tıklayın demişsiniz, editör kaydet'e (ya da kaydet düğmesine tıklatın demiş). Bazı durumlarda siz "siyah" demişsiniz editör bunu "kara" yapmış ve yanlış yaptığınızı belirtmiş.
Ya da bir tıp metninde -kudoza da sordum- sütur demişsiniz, editör bunu dikiş olarak düzeltmiş.
Muhtemelen benimle aynı duyguları hissedersiniz ama benim danışmak istediğim şey şu: kendinizi bu yabancı acenteye nasıl aklarsınız. Karşınızdaki Türkçe bilmiyor ve bunların nasıl bir hata (hata bile değil) olup olmadığını değerlendiremez. Bir yanda onların belki de yıllardır çalıştığı bir editör, bir yanda da kendisini o firmaya kanıtlamaya çalışan (daha tanımadıkları -iş bile vermedikleri bir aday).
Bu durumda ne yapılabilir?
Son sözüm de bu tarz editörlük yapanlara, buna insanın ekmeğiyle oynamak denir ve mutlaka bir gün biryerleren çıkar... ▲ Collapse | | | shule Local time: 19:04 English to Turkish + ... deneme çevirileri | Nov 17, 2007 |
Ben de zaman zaman deneme çevirileri gönderen, zaman zaman da deneme çevirilerini kontrol eden biri olarak konuya katkıda bulunmak istedim.
"Değerlendirme nasıl yapılmalı/proofreading nasıl olmalı?" sorusunun cevabı çalışılan firmada saklıdır. Çünkü deneme çevirilerinin incelenmesi konusunda bir çok firmanın kendi hata kategorileri, kodları, hatanın ciddiyetini belirleyen skorlar ..vb ölçütleri vardır. Yani eğer ciddi bir firmaysa, editörün kafasın... See more Ben de zaman zaman deneme çevirileri gönderen, zaman zaman da deneme çevirilerini kontrol eden biri olarak konuya katkıda bulunmak istedim.
"Değerlendirme nasıl yapılmalı/proofreading nasıl olmalı?" sorusunun cevabı çalışılan firmada saklıdır. Çünkü deneme çevirilerinin incelenmesi konusunda bir çok firmanın kendi hata kategorileri, kodları, hatanın ciddiyetini belirleyen skorlar ..vb ölçütleri vardır. Yani eğer ciddi bir firmaysa, editörün kafasına göre düzeltme yapıp "yok, bu çeviri işe yaramaz" demesiyle çevirmenle çalışmayı reddetmez. Editörden bunu ayrıntılı bir şekilde raporlandırmasını ister. Ve kendi ölçütlerine göre bundan bir puan hesaplar, ona göre karar verir.
Hiçbir deneme çevirisinde çevirmene tabii ki TM gönderilmez. Bu belki bir haksızlık, tartışılabilir. Çünkü editörler genellikle o konuda daha önce çeviri yapmış ve elinde eski TM'ler, glossary'ler bulunan ve bu sayede firmanın tercihleri hakkında bilgisi olan kişilerdir. Mesela sütur örneğinde, o firma tıp çevirilerinde her zaman sütur yerine dikiş kullanıyorsa editör bunu düzeltmek zorundadır. Fakat bu hatanın kategorisini ve ciddi mi yoksa önemsiz bir hata mı olduğunu da doğru bir şekilde belirtmelidir. Yani yapılan her düzeltme büyük bir hata demek değildir. Dikiş yerine sütur kullanılması önemli bir hata olarak sayılıyorsa, bu firmayı yanlış bilgilendirmek olur. Editör hatalı ve taraflı davranmıştır.
click örneğine gelince;
Bir IT deneme metninde tıklayın yazmışsınız, editör bunu tıklatın olarak düzeltmiş. Metinde en az 20 tane 'click' olduğundan alın size 20 düzeltme...örneğin siz kaydet'i (ya da kaydet düğmesini) tıklayın demişsiniz, editör kaydet'e (ya da kaydet düğmesine tıklatın demiş).
Eğer bu örnekler doğruysa çifte hata var. Siz "Kaydet'i tıklayın" derseniz hatalı olur, editör de "Kaydet'e tıklatın" diye düzeltirse hatalı olur. Doğrusu "Kaydet'i tıklatın" ya da "Kaydet'e tıklayın" olmalıdır. (-i tıklatmak, -e tıklamak)
İyi çalışmalar.
[Değişiklik saati 2007-11-17 12:31] ▲ Collapse | | | Denetleyeni kim denetlemeli? | Nov 17, 2007 |
Kısaca iki noktaya değinmek istiyorum.
1. Karşıma çıkan büroların risk toleransı yüksek olsa gerek; şimdiye kadar yalnızca iki ya da üç kez deneme çevirisi engeliyle karşılaştım. Bir seferinde büro metinle birlikte kapsamlı bir terim listesi yolladı (terim, doğru çevirisi, ve sık karşılaşılan yanlış çevirileri olmak üzere üç sütün). Yani "Hiçbir deneme çevirisinde çevirmene tabii ki TM gönderilmez" bir genellemeden ibaret.
Bu ar... See more Kısaca iki noktaya değinmek istiyorum.
1. Karşıma çıkan büroların risk toleransı yüksek olsa gerek; şimdiye kadar yalnızca iki ya da üç kez deneme çevirisi engeliyle karşılaştım. Bir seferinde büro metinle birlikte kapsamlı bir terim listesi yolladı (terim, doğru çevirisi, ve sık karşılaşılan yanlış çevirileri olmak üzere üç sütün). Yani "Hiçbir deneme çevirisinde çevirmene tabii ki TM gönderilmez" bir genellemeden ibaret.
Bu arada deneme çevirisi adı altında bedava metin çevirten büroların varlığını hatırlatmak gerekiyor.
2. Ciddi firmaların bu denetleme işini belli bir sisteme oturtmuş olduğu doğru, fakat yabancı firmalara baktığımızda bu sistemin (ister istemez demeli) firmanın daha önce çalıştığı ve güvendiği bir Türkçe çevirmeninden ibaret olduğunu görüyoruz. Bu çevirmen her zaman işinin ehli olmayabilir, büronun da bunu fark etmesi yıllar alabilir, ellerinden çok fazla Türkçe metin geçmiyorsa.
Balkan göçmeni olan rahmetli babaannem, "Atlas'ın" diyemez, "Atlazın" derdi. Amerika'da yazılı çeviriyi böyle yapan çevirmenler, böyle metni doğrudur diye alıp kullanan bürolar, şirketlerle karşılaştım.
Sonuç olarak bazı çevirmenlerin denetim faaliyeti, görme özürlülerin fil tarifi gibi bir şey olabiliyor.
İşin gerçeği, her yazı gibi her çeviriye bir editör gerek. Çeviri piyasasında bu önemli adım çoğu zaman (çeşitli nedenlerle) es geçiliyor. Firmaların yapması gereken, gerçekçi olmayan "%100 doğru çeviri" idealine saplanmak yerine iyi bir çevirmen ve iyi bir editörle çalışmak.
Aziz ▲ Collapse | | | Deneme metnini değerlendirmek | Nov 18, 2007 |
Şule hanım, Mesela sütur örneğinde, o firma tıp çevirilerinde her zaman sütur yerine dikiş kullanıyorsa editör bunu düzeltmek zorundadır. Fakat bu hatanın kategorisini ve ciddi mi yoksa önemsiz bir hata mı olduğunu da doğru bir şekilde belirtmelidir. Yani yapılan her düzeltme büyük bir hata demek değildir. Dikiş yerine sütur kullanılması önemli bir hata olarak sayılıyorsa, bu firmayı yanlış bilgilendirmek olur. Editör hatalı ve taraflı davranmıştır. demişsiniz. Önce şunu belirteyim ki, eğer bir firma kardiyoloji metinlerinde "suture" için dikiş kullanıyorsa ve bunu şirket tercihi olarak benimsemişse bunun sorumlusunun da o firmayla çalışan editor/çevirmen olması gerekir. Ve eğer bir kardiyoloji metninin deneme çevirisinde "dikiş" denilirse o zaman "minor" hata denilebilir. Çünkü "suture" her ne kadar kelime anlamı olarak "dikiş" de olsa tıp metinlerinde "sütür" ya da "sütur" olarak kullanılmaktadır. Böylesi bir durumda editörün/değerlendirenin bunu "minor" bir terminoloji hatası olarak rapor etmesindense, şirkete "dikiş" tercihlerinin yanlış (hatalı) bir tercih olduğunu doğrusunun "sütür" olması gerektiğini anlatmaya çalışması gerekir. Karşımızdaki insanlar Türkçe bilmemekle birlikte firma tercihi dediğimiz şeyler de yine sizin/bizim yani o firmayla çalışan çevirmen/editörlerin tercihi.
Ayrıca şunu da belirteyim ben de zaman zaman hem proofreading hem de metin değerlendirmeleri yapıyorum (istemeyerek de olsa) Metin değerlendirme ile proofread arasında çok fark var. Örneğin sütüre proofreading aşamasında "dikiş" olsaydı ve bunun için firma tercihi denseydi çeviremenin buna itiraz etme hakkı olamazdı, sadece yukarda da dediğim gibi şirkete "dikiş" tercihinin yanlış olduğunu söylerdi. Ama bir değerlendirme metninde "synonym" yani eşanlamlı kelimeler için ister minor/ister major hata yorumu girmemelisiniz/girilmemeli. Kısacası değerlendirme metninin gözden geçirilmesi ile firmanın çalışan çevirmeninin çevirdiği metni gözden geçirmek çok farklı şeyler olmalı. Kendimden bir örnek vereyim:
Büyükçe bir firmanın proofread işlerini yaptım geçen hafta, çevirmen (gerçekten de çok başarılı çeviriler yapıyor-kim olduğunu bilmesem de) imalatçı diyor manufacturer için sürekli ve daha önceki TM ve glossary'lerde "üretici" kullanılmış. Ben de elbette tüm "imalatçı"ları üretici olarak düzelmek durumunda kaldım. Ancak bu bir deneme metni olsaydı ve ben aynısını yapmış olsaydım bu çevirmene çok büyük haksızlık yapmış olurdum.
Gelelim click örneğine,
Doğrusu "Kaydet'i tıklatın" ya da "Kaydet'e tıklayın" olmalıdır. (-i tıklatmak, -e tıklamak)
Bu doğruya nasıl ulaştığınızı da merak ettim. (-e tıklatmak, -i tıklamak) için yanlış diyebilir miyiz? Yanlış derseniz de hangi dilbilgisi kuralına göre bu hükmü verebiliyorsunuz?
Bence temel karmaşa, bizim her işte olduğu gibi çevirmenlikte de konular özelinde bir literatür/terminoloji oluşturamamış olmamızda. Hal böyle olunca da farkı sadece o firmayla sizden daha önce tanışmış olan insanların (ne gibi gereçeklerle olduğunu da aslında biliyorum da forum kuralları gereği bende kalsın) tamamen öznel "insafına" kalıyorsunuz. | |
|
|
Barış ALKIM United Kingdom Local time: 16:04 English to Turkish + ... Tıklamak / tıklatmak | Nov 18, 2007 |
Gelelim click örneğine,
Doğrusu "Kaydet'i tıklatın" ya da "Kaydet'e tıklayın" olmalıdır. (-i tıklatmak, -e tıklamak)
Bu doğruya nasıl ulaştığınızı da merak ettim. (-e tıklatmak, -i tıklamak) için yanlış diyebilir miyiz? Yanlış derseniz de hangi dilbilgisi kuralına göre bu hükmü verebiliyorsunuz?
Selamlar,
Asıl konudan sapıp ayrıntıya saplanmak gibi görünebilir ama yukarıda alıntıladığım konuda ben de bir fikir belirtmek isterim.
Bu aslında fiil çatısıyla ilgili bir durum. "Tıklatmak" geçişli bir fiil olduğu için, gözümüz ya da kulağımız ister istemez bir belirtili nesne arıyor. Belirtili nesnelerin belirtme hâli eki içermesi şarttır; oysa "bir şeye tıklatmak" örneğindeki nesne belirtme değil de yaklaşma hâli ekine (-e, -a) sahip. "Bir şeye tıklamak / bir şeyi tıklatmak" ise dilbilgisel açıdan bana tuhaf gelmiyor.
Bununla birlikte, bu tarz sorunların çıkmasında Microsoft'un da payı olduğunu düşünüyorum. Bildiğiniz gibi, kendine ait bir terminoloji oluşturmak, metin içi tutarlılığı sağlamak konusunda epey kararlı olan yazılım devinin "Windows Türkçesi" tabir edebileceğimiz dili sayesinde yaygınlaştı "tıklatmak." Bir zamanlar Türkiye'nin en çok satılan aylık bilişim yayını olan, şimdi adını vermeyeceğim bir dergide düzeltmen olarak çalıştım ve "tıklamak / tıklatmak" konusunda Microsoft'un kullanımını benimseyen yazarlarla bir hayli sürtüşmüştük. | | | shule Local time: 19:04 English to Turkish + ... sütur/dikiş tıklamak/tıklatmak... | Nov 18, 2007 |
Sayın Karabiber'in yanıldığı bir kaç nokta var.
Birincisi, tıp alanında "dikiş kullanılmaz, sütur kullanılır" demek tamamen kişisel bir genellemedir. Ben size Türk Tıp Veri Tabanından yüzlerce "dikiş" örneği verebilirim. Aynı şey sütur için de geçerlidir, hatta sütür için de geçerlidir. Ama ben sırf bu yazım farklılıklarını ortadan kaldırmak için bile ben "dikiş"i tercih ederim. Ayrıca Manufacturer için kullanılan Üretici/İmalatçı" ayrı... See more Sayın Karabiber'in yanıldığı bir kaç nokta var.
Birincisi, tıp alanında "dikiş kullanılmaz, sütur kullanılır" demek tamamen kişisel bir genellemedir. Ben size Türk Tıp Veri Tabanından yüzlerce "dikiş" örneği verebilirim. Aynı şey sütur için de geçerlidir, hatta sütür için de geçerlidir. Ama ben sırf bu yazım farklılıklarını ortadan kaldırmak için bile ben "dikiş"i tercih ederim. Ayrıca Manufacturer için kullanılan Üretici/İmalatçı" ayrımı terminolojik bir ayrımdan çok "or" kelimesi için "ya da" mı, yoksa "veya" mı kullanılması gerektiği gibi kişisel bir tercihten ibarettir.
İkincisi, editörün elindeki Tm'ler, glossary'ler her zaman kendi ürünü/emeği olmak zorunda değildir. Bir editör olarak çalıştığınız firmanın size verdiği terminolojik verileri çevirmen denetlerken de, çeviri yaparken de proofreading yaparken de kullanırsınız.
Üçüncüsü ve en önemlisi hiçbir firma sadece "önemsiz" bir kategorideki bir hata yüzünden bir çevirmeni reddetmez. Hatta çevirmen sizin hakkınızda olumlu yorum yapmış bile olabilir. Sadece şu olabilir, aynı anda birkaç çevirmenden deneme testi almışsa tabii ki en iyiyi, kendi kategorilerine en uygunu seçer. Ve o en iyi her zaman siz olmayabilirsiniz.
Son olarak da, "tıklamak" ve "tıklatmak" kelimelerini TDK sözlüğünden ararsanız bu doğruya nasıl ulaştığımı görebilirsiniz:
Tıklamak:
(-e) Bilgisayarda, ağ sayfalarında bağlantılara ulaşmak amacıyla fare ile düğmeye veya bağlantı adresine dokunmak, kliklemek.
Bilişim terimi olarak kullanılan "tıklamak" kelimesinin (-e) ekiyle kullanılması gerektiği açıkça belirtilmiş.
Tıklatmak:
"Tık" sesi çıkararak hafifçe vurmak:
"Kapıyı tıklattı."- .
"Kapıya" tıklatamayacağınız gibi, "düğmeye" de tıklatamazsınız.
İyi çalışmalar. ▲ Collapse | | | Düzelti raporu | Nov 20, 2007 |
Merhabalar,
Bu başlık ilngimi çekti. Ayrıca Nazım Aziz arkadaşımızın uzuuunca sessizlikten sonra tekrar sesini duyurması da da hoş.
Dikişe sütür, vanaya valf gibi pek çok örnek var.
Düzeltmelerin kişisel tercihten öte, Kamu kurumlarımız tarafından yapılmakta olan hazırlıkları ve çalışmaları da göz önünde bulundurarak yapmak gerek diye düşünüyorum.
Tabi şunu da eklemek gerek, bu kurumları Türkçe konusunda hassa... See more Merhabalar,
Bu başlık ilngimi çekti. Ayrıca Nazım Aziz arkadaşımızın uzuuunca sessizlikten sonra tekrar sesini duyurması da da hoş.
Dikişe sütür, vanaya valf gibi pek çok örnek var.
Düzeltmelerin kişisel tercihten öte, Kamu kurumlarımız tarafından yapılmakta olan hazırlıkları ve çalışmaları da göz önünde bulundurarak yapmak gerek diye düşünüyorum.
Tabi şunu da eklemek gerek, bu kurumları Türkçe konusunda hassas kişilerin yönlendirmesi gerek. Sonra birisi çıkıp halka yerine ring kullanmakta sakınca görmeyebiliyor.
Test çevirilerinin belirleyiciliğine gelince, bence çift taraflı yapılması lazım. Ayrıca ajans kimle çalışacağını belirleyecekse, 500 kelime ücretsiz çeviri yerine 2 şer bin kelimelik iki belgeyi bir kaç kişiye yaptırmakta sakınca görmez. Yani sonuçta iyi bir çeviri ekibi kurmak için 100 doları gözden çıkaramayan ajansın bu işi nasıl yaptığını anlamak da zor.
Özetle 300 kelimelik ücretsiz test gönderip onu da düzeltmeye gönderip sonra size üzgünüz sizinle çalışamayız diyen bir ajansı kaybetseniz de dünyanın sonu değil.
Benim ilgimi çeken bir yöntem şuydu. Müşteri size usturupşu bir metin gönderiyor. Sonra bu bir deneme metni ancak bedava değil tarifenizi uygulayacaksınız. Sonra sizin gönderdiğiniz metin ve onun düzeltilmiş hali başka bir çevirmen(ler) tarafından geriye çevrilecek. Her ikisinin düzeltmeleri yapılacak ve ana metin ile karşılaştırılacak.
Farklılıklar elbette olacak. Ancak bizim puanlamaya dayalı bir değerlendirmemiz var. Bu şekilde değerlendireceğiz ve sizi o alan ile ilgili çevirileri (dikkat edin o alan ile ilgili ) çeviri projelerini çevirmek üzere seçeçeceğiz veya seçmeyeceğiz.
Diyelim ki çeviri €100, düzeltmesi €30 euro ise, hem çevirisi hem düzeltilmiş halinin tekrar geriye çevrilmesi ve geriye çevirinin de tekrar düzeltilmesi dahil her bir deneme metni €290'ya mal oluyor.
Ajans size bunun nasıl yapılacağını söylerken işini ne denli önemsediğini de vurgulamış oluyor tabi.
Özetle bir iş veya bir müşteriden yola çıkıp yöntemi irdelemek fazla sonuca götürücü değil. Sonuçta müşteri de iş de artarak devam ediyor. Çevirmen sayısı da artıyor doğal olarak.
Ben kendim şöyle yapıyorum düzeltileri:
Ben çok nadiren deneme metni yapıyorum. Yani ajansı veya müşteriye göre davranıyorum.
Ancak nadiren de olsa yaptığım düzeltme işlerinde:
Bir rapor hazırlıyorum.
- bu raporda hangi kelimelerin bana göre yanlış çevrildiğini
- hangilerinin yanlış formda kullanıldığını
- hangilerinin transliterasyon olduğunu ve çevirilerinin ne olduğunu
- hangi kelimeleri çevirenin bilmeden veya belki de araştırmadan çevirdiğini
- genel olarak cümlelerin durumunu
- genel olarak çevirinin durumunu
- genel olarak sayfa düzenini benzetmenin veya korumanın durumunu vs
bu raporda yazıyorum.
Genellikle bu raporu çeviriyi düzeltme sırasında aldığım notlardan hazırlasam da raporun hazırlığı genelde yarım saat ile 1 saat arasında sürüyor ve ben bunun için ücret almıyorum. Yani düzeltme işi bitmiş olduğundan bu formu hazırlamayı bir müşteri hizmeti olarak gönderiyorum.
İlk defa düzelti yaparak başladığım müşterilere daha sonra, belki de bu raporlama sayesinde, çeviri de yapmaya başladım. Hele de deneme metniyse...
Size de aynısını öneririm. O kısa deneme metninde düzeltmeyi yapan çevirmenin yaptığı düzeltme/değişiklikleri sizin tercih etmeyişinizin nedenlerini bizzat metin üzerinde ayrıntılandırıp yazmanız lazım. Yani işin hammaliyesi ama müşteri sonuçta bunun hangisinin doğru olduğunu bilmiyor. Eğer siz biliyor ve bundan da eminseniz bunu müşterinize anlatabilmelisiniz.
Eğer anlatamıyorsanız, yani yaptığınız tercih sadece yazma tarzınızla alakalı ise o zaman bu değişikliklerin kritik öneme sahip olmadığını sadece tarza ilişkin tercihler olduğunu bildirmelisiniz.
Sonuçta size metni gönderen ve alan ve başkasına gönderen ve alan kişi her ne kadar sizin dil çiftinizi bilmiyorsa da en azından bir dil çiftini bilen ve o çiftte çalışan ya da çeviri projelerini yönetebilecek birisi. Anlayacaktır.
Yani kıssanın sonunda gözlerini açıp "yav bu Kerem, Aslı'nın nesi oluyordu?" demez korkmayın.
Sağlıcakla
Nizam ▲ Collapse | | | To report site rules violations or get help, contact a site moderator: You can also contact site staff by submitting a support request » Değerlendirme nasıl yapılmalı/proofreading nasıl olmalı? No recent translation news about Türkiye. |
Protemos translation business management system | Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!
The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.
More info » |
| Pastey | Your smart companion app
Pastey is an innovative desktop application that bridges the gap between human expertise and artificial intelligence. With intuitive keyboard shortcuts, Pastey transforms your source text into AI-powered draft translations.
Find out more » |
|
| | | | X Sign in to your ProZ.com account... | | | | | |