This site uses cookies.
Some of these cookies are essential to the operation of the site,
while others help to improve your experience by providing insights into how the site is being used.
For more information, please see the ProZ.com privacy policy.
Freelance translator and/or interpreter, Verified site user This translator helped to localize ProZ.com into Turkish
Data security
This person has a SecurePRO™ card. Because this person is not a ProZ.com Plus subscriber, to view his or her SecurePRO™ card you must be a ProZ.com Business member or Plus subscriber.
Affiliations
This person is not affiliated with any business or Blue Board record at ProZ.com.
Open to considering volunteer work for registered non-profit organizations
Rates
English to Turkish - Standard rate: 0.10 EUR per word / 30 EUR per hour Turkish to English - Standard rate: 0.10 EUR per word / 30 EUR per hour French to Turkish - Standard rate: 0.10 EUR per word / 30 EUR per hour Turkish to French - Standard rate: 0.10 EUR per word / 30 EUR per hour
3 projects entered 1 positive feedback from outsourcers
Project Details
Project Summary
Corroboration
Editing/proofreading Volume: 51 hours Duration: Jun 2005 to Jul 2005 Languages: English to Turkish
MicroMaxx Turkish User Manual Proofreading
SonoSite Linguistic Review for the MicroMaxx User Manual in Turkish
Medical: Instruments
No comment.
Translation Volume: 30000 words Completed: Dec 2005 Languages: English to Turkish
Philips Medical Systems, Extended Brilliance Workspace 3.0 Manual
17K + 13K source words with %49 full matches
Medical: Instruments
positive Blue Board outsourcer (10 to 20 entries): No comment.
Translation Volume: 20000 words Completed: Nov 2005 Languages: English to Turkish
Mitsubishi Motors DTC Names
Automotive / Cars & Trucks
No comment.
More
Less
Portfolio
Sample translations submitted: 5
English to Turkish: Cotton Crop Biology
Source text - English Gene transfer to cultivated genotypes
Cotton is normally considered to be a self-pollinating crop, although natural outcrossing may range from zero to more than 50% (Niles and Feaster, 1984). The cotton floral structure provides direct contact of the anthers with the stigma. Since pollen shed occurs when the stigma is receptive, self-pollination takes place readily during a few hours (from 8 a.m. to 12 a.m.) of the single day of anthesis, and self-fertilisation follows (Llewellyn and Fitt, 1996). To effect cross-pollination, foreign pollen must successfully compete with the 35,000 pollen grains produced by the average cotton flower (Vaissière, 1990). Cotton pollen is not transferred by wind due to its large, heavy and sticky nature (Niles and Feaster, 1984). Natural cross-pollination results from pollen being carried by insects, bees being the most important cotton pollinators (McGregor, 1976). Populations of pollen-carrying insects are influenced by proximity of other vegetation, climate, and amount of insecticide spraying in the vicinity. Insecticide applications keep pollinator populations at very low levels.
Translation - Turkish Kültürü yapılan genotiplere gen transferi
Sıfır ila %50’nin üzerinde bir oranda yabancı tozlanma meydana gelebilse de, pamuk normal olarak kendi kendine tozlanan bir ürün kabul edilir (Niles ve Feaster, 1984). Pamuğun çiçek yapısı ercik başlarının dişicik başına doğrudan temasını sağlar. Polen yayılması dişicik başı alıcı olduğunda meydan geldiğinden, çiçeklenme döneminin tek bir gününde birkaç saat içinde (gündüz 08:00 ile 12:00 arası) kendi kendine tozlanma görülür ve ardından kendi kendine döllenme oluşur (Llewellyn ve Fitt, 1996). Yabancı tozlanmayı gerçekleştirebilmek için yabancı polenin ortalama pamuk çiçeğinin ürettiği 35 bin polen tanesiyle mücadele edebilmesi gerekir (Vaissière, 1990). Pamuk poleni büyük, ağır ve yapışkan yapısı nedeniyle rüzgarla taşınamaz (Niles ve Feaster, 1984). En önemli pamuk polinatörleri arılar başta olmak üzere, böcekler tarafından taşınan polenler sonucu doğal yabancı tozlanma meydana gelir (McGregor, 1976). Polen taşıyıcı böcek popülasyonları; yakında başka bitki örtülerinin bulunması, iklim ve çevredeki insektisit püskürtme miktarından etkilenir. İnsektisit uygulamaları polinatör popülasyonlarını çok düşük seviyede tutar.
English to Turkish: Computed Tomography
Source text - English Overview
The Test Injection Bolus Timing application analyzes time dependent processes, in particular the uptake and dispersion of contrast material with relation to time. Information measured via the application is then used to help identify the delay time and amount of contrast to inject for a clinical scan.
When using a test injection the vessel or organ of interest is scanned with the use of contrast. An axial scan over the area of interest is performed with a cycle time based on the expected rate of enhancement change.
The scan images are then loaded into the Test Injection Bolus Timing application.
ROIs are drawn over the regions whose changes are to be measured. The average pixel values of the ROIs are plotted over time for a graphical description of the time variations.
Procedure summary
The Test Injection Bolus Timing application procedure consists of the following steps:
Inject contrast.
Scan the region of interest in an axial scan with contrast. Set the cycle time of the scan according to the expected contrast movement.
Open the scan series in the Test Injection Bolus Timing application.
Draw ROIs and check the results. Manipulate the ROI's until the scan delay and amount of contrast material can be determined.
These results are then used to set the injection delay and amount of contrast to use in the clinical scan.
Translation - Turkish Genel Bakış
Bolus Enjeksiyon Zamanlama Testi zamana bağlı süreçleri, özellikle de kontrast maddesinin zaman içindeki emilimini ve dağılmasını analiz eder. Uygulama aracılığıyla ölçülen bilgiler, daha sonra, gecikme süresini ve klinik tarama için enjekte edilecek kontrast miktarını belirlemekte kullanılır.
Test enjeksiyonu kullanılırken, ilgili damar ya da organ, kontrast yardımıyla taranır. İlgili bölge üzerinde eksenel tarama, tahmini değişiklik oranını esas alan bir çevrim süresi ile gerçekleştirilir.
" 5>Tarama resimleri, Bolus Enjeksiyon Zamanlama Testi uygulamasına yüklenir.
İB’ler, değişiklikleri ölçülecek bölgeler üzerine çizilir. İB’nin ortalama piksel değerleri zaman içinde çizilerek, zaman içindeki değişimlerin grafik bir gösterimi oluşturulur.
Prosedür özeti
Bolus Enjeksiyon Zamanlama Testi uygulama prosedürü aşağıdaki adımlardan oluşur:
Kontrastı Enjekte Edin
İlgili bölgeyi kontrast yardımıyla, eksenel tarama yöntemi ile tarayın. Taramanın çevrim süresini, tahmini kontrast hareketine göre ayarlayın.
Bolus Enjeksiyon Zamanlama Testi uygulamasında tarama dizisini açın.
İB’leri çizin ve sonuçları kontrol edin. Tarama gecikmesi ve kontrast madde miktarı belirlenene kadar İB’lerle işlem yapın.
Bu sonuçlar daha sonra, enjeksiyon gecikmesinin ve klinik taramada kullanılacak kontrast miktarının ayarlanmasında kullanılır.
French to Turkish: Tissage Jacquard
Source text - French Evolution de la technologie Jacquard
C’est de Chine que sont venus les premiers métiers à tisser à la tire. Les fils de chaîne sont tirés en position haute par des tireurs de lacs d’où le nom de “procédé à la tire”.
Au XVe siècle, le procédé est importé en France pour le tissage des étoffes de soie.
Au fil des décennies, plusieurs inventeurs perfectionneront le métier à la tire.
Quelques dates
1605 - Développement de Dangon (métier à grande tire) ;
1725 - Métier Bouchon avec sys-tème de papier troué et aiguille ;
1728 - Métier Falcon avec carton perforé triangulaire ;
1745 - Métier de Vaucanson utilisant un tambour perforé sélectionnant des crochets liés aux arcades.
Vaucanson a inventé le principe fondamental de la machine à façonner dite à la Jacquard. En 1805, Jean-Marie Jacquard a l’idée de remplacer le lourd tambour de Vaucanson par des cartons perforés placés sur un cylindre. En 1815, Breton dépose un brevet de perfectionnement qui marque la naissance de la machine Jacquard capable de tisser.
Prévue pour les tissus façonnés en soie, l’utilisation de la machine Jacquard s’étend progressivement aux tissus façonnés en lin et coton, ainsi qu’à la fabrication des tapisseries et des tapis.
Vers la fin du XIXe siècle, le principe Jacquard est adopté par la bonneterie, la passementerie et la rubanerie.
De 1849 à 1855, les cartons sont progressivement remplacés par du papier et enfin, en 1883, un inventeur du nom de Jules Verdol met au point une mécanique Jacquard avec un cylindre.
İlk çekmeli dokuma tezgahları Çin’den gelmiştir. Çözgü ipliklerinin çekici ilmeklerle yükseğe çekilmesine “çekme yöntemi” adı verilir.
XV. yüzyılda bu yöntem ipek kumaş dokumacılığında kullanılmak üzere Fransa’ya ihraç edilir.
Sonraki yıllarda çekmeli tezgah birçok mucit tarafından daha da geliştirecektir.
Birkaç önemli tarih
1605 - Dangon’un geliştirilmesi (büyük çekmeli tezgah) ;
1725 - Delikli kağıt ve iğne sistemli Bouchon tezgahı ;
1728 - Delikli üçgen kartonlu Falcon tezgahı ;
1745 - Kemerlere bağlı kancaları seçen delikli bir tambur kullanan Vaucanson tezgahı.
Jakar adı verilen üretim makinesinin temel prensibini Vaucanson icat etti. 1805’te, Jean-Marie Jacquard, Vaucanson’un ağır tamburu yerine bir silindir üzerine yerleştirilmiş delikli kartonlar kullanma fikrini geliştirdi. 1815’te Breton, icada son halini vererek patentini aldı ve dokuma yapabilen Jakar makinesi böylece doğdu.
Jakar makinesinin kullanımı ipekten imal edilen kumaşlar için öngörülse de zamanla keten ve pamuktan imal edilen kumaşların yanı sıra döşeme ve halı imalatını da kapsayacak şekilde yaygınlaşmıştır.
XIX. yüzyılın sonlarına doğru Jakar prensibi tuhafiyecilik, şeritçilik ve kurdelecilik tarafından da benimsenmiştir.
1849 ile 1855 arasında kartonlar zamanla yerini kağıda bırakır ve 1883’de Jules Verdol isimli bir mucit, bir silindir kullanarak mekanik bir Jakar geliştirir.
French to Turkish: Cosmetiques
Source text - French
Continuellement exposée au processus de dessèchement
(chocs climatiques, air conditionné, pollution, stress…), la
fibre capillaire perd son équilibre nutritionnel. Pour retrouver
durablement sa douceur, sa brillance et sa souplesse, c'est
dès la racine qu'il faut agir.
Révolution de la Recherche Avancée L'Oréal, NUTRIOSE
réinjecte l'exacte dose de nutriments dans le cuir chevelu pour
favoriser la croissance d'une fibre parfaitement nourrie dès la
racine.
NUTRITION INTEGRALE
CUIR CHEVELU ET CHEVEUX
1. LE GLUCOSE :
POUR UNE NUTRITION ACTIVÉE DÈS LA RACINE
La racine est la zone d'assimilation des nutriments pour créer
la matière cheveu. Le glucose, véritable apport énergétique
stimule l'assimilation des lipides pour une nutrition de la fibre
dès la racine.
2. LES LIPIDES :
POUR UNE NUTRITION INTERNE DE LA FIBRE
Les lipides sont des éléments essentiels du cheveu. Injectés
dès la racine, ils sont assimilés par la fibre et garantissent une
matière idéalement nourrie, douce et souple.
SOIN DERMO-NUTRITIF
CUIR CHEVELU SEC
PERFORMANCES
La fibre capillaire puise son équilibre dans un cuir chevelu bien
nourri. Grâce à ses actifs dermo-nutritifs, NUTRIOSE hydrate le
cuir chevelu et nourrit la fibre à la racine.
Translation - Turkish Sürekli olarak dış etkenlere maruz kalan (olumsuz iklim koşulları, klima, kirlilik, stres…) ve buna bağlı olarak kuruyan saç telleri besin dengelerini kaybeder. Saçın yumuşaklığını, parlaklığını ve esnekliğini kalıcı olarak geri kazanması için saç kökünü hedef alan bir çözüm gereklidir.
Recherche Avancée L’Oreal’in yeni buluşu NUTRIOSE saç telinin kökten uca beslenip gelişmesi için tam olarak gereken miktarda besleyici maddeyi saça yeniden kazandırır.
SAÇ DERİSİ VE SAÇ İÇİN
KOMPLE BESLENME
1. GLİKOZ :
KÖKTEN UCA AKTİF BESLENME İÇİN
Saç kökünde, saçın oluşması için gerekli besin maddeleri sindirilir.
Tam bir enerji kaynağı olan glikoz, saç telinde kökten uca bir beslenme için lipitlerin sindirilmesini hızlandırır.
2. LİPİTLER :
SAÇ TELLERİNİN DERİNLEMESİNE BESLENMESİ İÇİN
Lipitler saçların ana maddelerindendir. Köke yeniden kazandırılarak saç teli tarafından sindirilir ve ideal oranda beslenmiş, yumuşak ve esnek bir saç dokusu oluşmasını sağlarlar.
KURU SAÇ DERİLERİ İÇİN
DERİ BESLEYİCİ BAKIM
PERFORMANS
Saç teli gücünü iyi beslenmiş bir saç derisinden alır. Aktif deri besleyici maddeleri sayesinde, NUTRIOSE saç derisini nemlendirir ve saç telini kökten uca besler.
Turkish to English: Selimiye Mosque
Source text - Turkish MİMAR SİNAN
SELİMİYE CAMİİ
Klasik dönem Osmanlı mimarisinin baş eseri kabul edilen Selimiye, Mimar Sinan’ın sanatını, dehasını ve teknik birikimini tümüyle sergilediği bir doruk noktasıdır.
Sinan’ın 80 yaşında tamamladığı ve ustalık eserim dediği Selimiye Camiinin, dış görünüş ve iç mekanında vurgulanan temel düşünce; merkezilik kavramıdır.
Kente egemen konumdaki bir düzlük üzerinde duvarlarla çevrili bir avlunun içinde yer alır. Cami yaklaşık 40 metre boyunda ve 60 metre eninde dikdörtgen planlı bir ibadet mekanıyla, hemen hemen aynı ölçülerde bir şadırvan avlusundan oluşur.
Kütle kompozisyonunda yukarıya doğru çıkıldıkça kendini belli eden sekizgen gövde, devasa bir kubbe ile adeta taçlandırılmaktadır. Eşit aralıklarla dört köşeye yerleştirilen minareler, merkezi harekete güç katmaktadır.
Bir migferi andıran muhteşem kubbesiyle ağırlık kuleleri, yapının çok uzaklardan bile fark edilen plastik etkisini artırır.
Selimiye camii, 31m. 22cm. çapında muhteşem bir kubbe ile örtülüdür. Bu kubbeyi sekiz fil ayağı taşır. Camide sağlanan iç mekan bütünlüğü, Osmanlı mimarisinin ulaştığı en uç noktayı oluşturur. Mekanı kuşatan tek büyük kubbe, bu bütünlük duygusunu büsbütün vurgulamaktadır.
Mimar Sinan Selimiye’de, Anadolu Selçuklu ve erken dönem Osmanlı camilerinde görülen bir geleneği sürdürür. Kubbeli ana hacmin ortasına müezzin mahfili ve küçük bir şadırvan yerleştirerek muazzam kubbenin yarattığı merkezi mekan duygusunu daha da güçlü biçimde vurgulamıştır.
Sinan, kubbenin göbeğinden geçen dikey ekseni belirleyecek bir düzenleme ile yer gök eksenini somutlaştırmıştır.
Edirne Selimiye camiinin iç süslemeleri de mimariyle uyum bakımından benzer bir nitelik taşır. Özellikle de camiiin dantela gibi işlenmiş minberi ve ak mermerden mihrabı ince bir zevkin ve sanat gücünün en alımlı örnekleridir.
Büyük kubbenin dört bir tarafında ve ona yakın bulunan minareler caminin dikeylik hissini artırır. Minarelerde Sinan’a özgü çubuklu gövde uygulamasına gidilerek olduklarından daha yüksek bir görüntü elde edilmiştir.
Yükseklikleri 71 metreyi bulan dört minarenin şerefelerine birbiri içinde kıvrılarak yükselen üç ayrı merdivenden çıkılır.
Şadırvan avlusu dört taraftan revaklarla çevrilidir ve ortasında 16 köşeli, üzeri açık ve avluya ölçü ve zerafet katan bir şadırvan bulunmaktadır.
Sinan, Selimiye külliyesinin diğer yapılarını sayıca az, boyut olarak küçük tutarak camiin tüm ihtişamıyla öne çıkmasını sağlamıştır.
Selimiye Camii, özelde Sinan’ın, genelde Osmanlı Türk Mimarisinin ulaştığı doruk noktasıdır.
Mimar Sinan’ın sanat gücünü yansıtan eserleri sadece Selatin camileri ile sınırlı kalmaz. Selimiye’de ortaya koyduğu mimari ve teknik bütünlük, Rüstem Paşa gibi yapılarda gizlidir.
Burada uyguladığı sekizgen kasnaklı kubbe tasarımı ve topografik yerleşim, Selimiye için bir ön hazırlık mahiyetindedir.
Bir ışık ve renk ustası olan Sinan, mimari bütünlükle estetik güzelliğin ayrıntılarını buluşturarak, ne kadar çok yönlü bir sanatçı olduğunu her eserinde farklı bir biçimde ortaya koymuştur.
Selimiye’nin bütüncül sadeliği yanında Rüstem Paşa’da Türk çini sanatının en incelikli örneklerini sergilemiştir. Bir çini galerisini andıran camiin minberi ve mihrabındaki süslemeler ve harmoni göz kamaştırıcıdır.
Selimiyeyi anlamak için, Sinan’ın sanat ve güzellik anlayışının değişik boyutlarını yansıttığı eserlerinin tümüne bakmak gerekir.
Edirne Selimiye Camiinin muhteşem görünümünde zirveye çıkan bu sanat ve ruh zenginliği; bir asır süren ömrünün üç kıtadaki yansımalarında gizlidir...
Translation - English SINAN, THE ARCHITECT
SELIMIYE MOSQUE
Selimiye, the master work of classical Ottoman architecture, constitutes the artistic summit of Sinan the Architect; where his art, intelligence and technical knowledge are all exhibited.
The concept of central plan structure reveals to be the principal idea emphasized in the outside appearance and the inside of Selimiye Mosque, regarded by Sinan as his masterpiece which he completed in his eighties.
Situated on a high plain overseeing the city, the mosque is located in an outer courtyard surrounded by walls. It is composed of a rectangular planned prayer hall with 40 m length and 60 m width and an inner courtyard with nearly equal dimensions, containing an ablution fountain.
The octagonal body which reveals itself in a mass composition soaring up to the sky is -as though- crowned by a colossal dome. The presence of four minarets placed on the four corners, strengthens the central structure of the mosque.
Along with its magnificent dome resembling a helmet, weight towers increase the plastic effect of the building which can be noticed from a long distance.
Selimiye Mosque is encompassed by a marvelous dome which has a diameter of 31 m 22 cm. The thrust of the dome is carried by eight piers. The integrity displayed inside the mosque places Selimiye at the peak of Ottoman architecture. The single huge dome surrounding the complex emphasizes this integrated whole.
Sinan the Architect carried on a tradition seen in the mosques of Anatolian Seljuk and early Ottoman periods. By placing the muezzin’s platform and a small ablution fountain at the center of the domed main hall he ingeniously stressed on the sense of centralization created by the huge dome.
Sinan concretized the axis of sky and ground by means of an arrangement determining a virtual vertical axis passing through the center of the dome.
The inner decorations of Selimiye Mosque located in Edirne, has a similar characteristic for the harmony between these decorations and the architecture itself. Especially the altar which is decorated as elegantly as a lacework and the niche made of onyx marble are among the most remarkable examples of a delicate taste and talent of art.
The minarets placed on all 4 sides of the dome at a close distance strengthen the sense of verticality of the mosque. The grooved moulds on the bodies of the minarets emphasize the vertical line of the bodies; enabling them to look higher then they actually are; a method peculiar to Sinan…
The balconies of the 71m high minarets are reached through three separate spiral staircases ascending in each other.
The inner courtyard is surrounded by porticos on all four sides and contains a 16-cornered, open-top ablution fountain which contributes to the equilibrium and elegance of the courtyard.
In order not to overshadow the splendor of the mosque, Sinan constructed the other structures of the complex smaller in dimension and fewer in number.
The Mosque of Selimiye constitutes the highest point reached by Sinan in particular, and by Ottoman Turkish architecture in general.
The works of Sinan reflecting his artistic genius is not only limited by mosques built by sultans. The architectural and technical integrity displayed in Selimiye is hidden in other structures like Rüstem Pasha.
The design of the dome with octagonal supporting system and the topographic positioning used in Rüstem Pasha had the characteristics of a preparation for Selimiye.
Sinan, a master of light and color, displayed his multifunctional artistic character in a different way in each his work by combining the architectural integrity with the details of esthetic beauty.
Unlike the integral simplicity of Selimiye, he exhibited the finest examples of Turkish tile-making in Rüstem Pasha. The ornaments and the harmony on the altar and the niche of the mosque, which resemble a tile gallery, are quite impressive.
In order to understand Selimiye, an examination should be carried out on Sinan’s all works in which he reflects different dimensions of his understanding of art and beauty.
This wealth of art and spirit which reaches the summit in the appearance of Selimiye Mosque; is veiled under Sinan’s life of almost 100 years and its reflections on three continents...